Karne günü geldiği zaman hepimizi saran korkuyla, geçen dönemden kalan bahaneleri düşünmeye başlarız.Atalarımızdan kalma bahaneler çeşitlidir;
Hoca doğru dürüst ders anlatmıyor ki..
Sınıf çok gürültülü! Dersi dinleyemiyorum bile!
Hocalar derse girmiyor. Dersler hep boş!
Ne zaman derse hazırlıksız gitsem, o gün yazılı veya sözlü oluyor.
Bu sezon çok sık elektrik kesildi. Hiç ders çalışamadım!
Eve çok misafir geliyor. Onlarla ilgilenmekten derslere vakit ayıramıyorum.
Ne kadar çalışsam nafile! Bu dersi hiç anlayamıyorum!
Bir dahaki seneye kesin daha çok çalışacağım.
Aslında ben 5 almıştım, hocanın bana gıcığı var!
Yeterli beslenemediğimden, derslere çalışacak gücüm kalmıyor.
Hocanın notu çok kıt! 1,2 ye bile 1 veriyor.
Zaten Ayşegül’ün karnesi de böyle!
Bu listeye daha neler eklenmez ki...Gerçi her sezon sonunda aynı filmi başa sarsak da, çoğumuzun ailesi önümüzdeki dönem düzeltirsin deyip geçer ve bu klişeleşmiş korku yalnızca sınıfta arkadaşlarınıza anlattığınız abartılı sözlerde, hikayelerde kalır. Aralarda kazalar da olabilir. Mesela annenizin eli yüzünüze yanlışlıkla çarpıverir ya da vücudunuzun herhangi bir sisteminde bozukluk çıkabilir!Ayrıca karne gününden itibaren evinizde “sıkı yönetim” ilan edilebilir!
Önümüzdeki 15 günlük tatil kimine göre çok kısa, kimine göre çok uzun gelebilir. Götten bir karnenin bile bozamadığı “dertsiz ve hocasız iki hafta” keyfini ben sürecekken, dershaneleri hızlandırmaya girecek olan arkidişlere üzülmüyor değilim! (Yine de okuldan iyidir)
Bu arada 14 Şubat sevgililer gününün de Şubat tatiline rastlamaması da ayrı bir dert! Ama olsun! Hiç değilse tatili fırsat bilin ve sevgilinize iyi bir hediye için, mağazaları bir bir dolaşıp, yemeyerek içemeyerek biriktirdiğiniz paralarınızla biricik sevgilinizi sevindirebilirsiniz. Birden fazla sevgilisi olanlar ise bu sezon şanslı! Çünkü hediyelik eşyaların fiyatı oldukça uygun. Hatta kimi mağazalarda fiyatlar %40 a kadar inmiş! Benden söylemesi!!
ÖGRENCİNİN EV HAYATI
Her öğrenci evinde muhakkak 'nöbetçi sistemi' uygulanır ve günün nöbetçisi, resmi köle statüsünde kullanılır. Yemek sırasında en az elli kere mutfağa gönderilir.
· Evdekilerin temel gıda maddeleri yumurta ve patatestir. Bu ikisinin birleşiminden 12 çeşit yemek yapılabilir. Çay yemekten sonra değil, yemekle birlikte içilir.
· Her gece kesinlikle saçma sapan bir tartışma konusu açılır. (Düşünmüyorum o halde yok muyum yani? Dünya döndüğü için mi güzel? Attan inip eşşeğe binilir mi?)
· Her evin muhakkak suyu, çayı deviren bir sakarı vardır. Ha bi de işlerden kaytaran tembeli bulunmaktadır.
· Yemek yapmaya karar verilir ve yemek yapmaya başlandığında eksikler ortaya çıkar, zamanla yarışarak yemek tamamlanır.
· Kesinlikle ama kesinlikle temiz çatal, kaşık, tava kalmayıncaya kadar bulaşıklar yıkanmaz.
· Her sabah derse geç kalınır ve öğle kalkıp okula yemek yemeğe gidilir. (Okulun yemeği ucuz olduğu için...)
· Sınav dönemlerinin favori cümlesi "bu gece yatmıycam ders çalışcam"dır. Gece yatılmaz ama ders de çalışılmaz.
· Evin duvarları vize-final tarihleri, ilginç sözler, nöbetçi listesi, harcama listesi gibi yazılı belgelerle süslüdür.
· Öğrenci evinin, öğrenci misafirleri de eksik olmaz ve gelen misafire önce "bi kola al da içelim"diye başlanılan ısmarlatma olayına, iyice sövüşleninceye kadar devam edilir.
· Ev genelde bodrum ve giriş katta olduğundan, pencereden girilebilir özelliktedir. (Her ihtimale karşı bi pencere muhakkak içeriden kilitlenmeyerek açık bırakılır.) Dış kapı ise zaten kilitlenmez.
· Ev fertlerinin aşağı yukarı tamamı leyla gibidir, yani aşk trafiği yoğundur. Kimininki platoniktir, kafayı yer ve yedirtir, kimi romantik takılır, şiirler ezberlenir, kimi ise akşam ansızın nişanlı olarak eve dönebilir...!
HAYLAZ ÖĞRENCİYE HİTABE!
Ey haylaz öğrenci! Birinci vazifen,bütün birlerini kurtarmak,bütün öğretmenlere yalakalık yapmaktır. Sınıfta kalmamanın yegane temeli budur.Bu temel senin en kıymetli hazinendir.Sınıfta seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek,dişi yada erkek,inekler çıkacaktır.Birgün sınıfta kalacam diye büzüklersen, sınıfta kalmamak için bütün kopya çeşitlerini deneyeceksin.Bu kopyalar arkadaşlarının kağıtları yada senin ufak yazıtların olabilir.Kopya vermeyen yada ispiyoncu arkadaşlar,bu dünyada emsali görülmemiş bir işkenceye mahrum kalabilirler.Cebren ve hile ile tımarhaneye benzeyen sınıfın,bütün köşeleri zapt edilmiş,bütün hocalar başında dikilmiş,ve bütün möö ler sınıf dışarı edilmiş olabilir.Bütün bu eziklikler içinde bile,bütün hocalar çok psikopat bulunabilirler.Hatta bu manyaklar egolarını tatmin etmek için birbirinden kazık sorular sormuş olabilirler.Ey zalakların evladı!..İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen,sınav kağıdını doldurmaktır.Muhtaç olduğun bilgi,cebindeki küçük kopyada mevcuttur!